Çarpıntı-Ritm Bozuklukları

 

Çarpıntı ne anlama gelir ve sebepleri nelerdir?

 

Kalbimiz günde ortalama 100.000 kere gevşer ve kasılır. Ortalama kalp hızı 70-80/dakika arasında iken uykuda 45-50/dakika ve efor halinde iken kalp atış hızımız 100-140/dakika kadar çıkabilir. Kalp hızımızın istirahatte uyanık iken iken 60/dakika’nın altı olmasına bradikardi, 100/dakikanın (dk) üstünde olmasına taşikardi diyoruz. Efor sırasında ya da stress anında 100/dk üstüne çıkmasına taşikardi demek genelde doğru olmaz, fizyolojik olması gereken bir cevaptır. Ama istirahatte dahi 100/dk üstü bir kalp hızı taşikardik sayılır ve kişi çarpıntım var diyebilir.

 

Kişinin çarpıntım var demesi durumunda kalp hızı genellikle 100/dk üstü olur ama nabız 60/dk dahi olsa kalp vuruları hipertansiyon vb nedenlerle kalbin güçlü atımını hasta çarpıntı olarak anlatabilir veya halk arasında kalpte tekleme denilen ekstrasistol dediğimiz kalpteki vuruları da hasta çarpıntı olarak size şikâyet olarak söyleyebilir.

 

Öncelikle her çarpıntı mutlaka incelenmeli. Sakın ÇARPINTI ŞİKAYETİMİZE PANİK ATAK, NÖROZ, PSİKOLOJİK galiba demeden önce acaba gerçekten kalpte organik bir bozukluğa veya patolojik bir sebebe bağlı çarpıntı var mı her çarpıntı detaylı incelenmeli.

 

 

Hangi çarpıntılar daha tehlikeli olabilir?

 

1-Çarpıntı olduğu sırada hastada yorgunluk, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, fenalık hissi veya bayılacak gibi olma durumu varsa veya çarpıntı sırasında geçici şuurumu kaybettim düştüm, bayıldım (SENKOP) derse bu çarpıntı tehlikeli olabilir.

 

2-Çarpıntıda kalp hızı 180/dakika üstü ve özelliklede 200/dk üstü olursa daha riskli olabilir.

 

3-Bir çarpıntı ani başlar ve ani sonlanırsa riskli olabilir.

 

4-Çarpıntısı olan hastanın geçmişinde bilinen bir kalp krizi, stent, bypass, hipertrofi (kalp kası kalınlığında artış) kalp yetersizliği vb organik kalp hastalığı var ise hayati tehlike oluşturan bir çarpıntı olabilir, mutlaka incelemeli.

 

5- Çarpıntısı olan hastanın kardeş, abi, anne, baba, dede, nene gibi 1.derece yakınlarından birisinde özellikle 40-45 yaş altında iken ani ölüm ya da hayati tehlike oluşturan bir ritm bozukluğu olmuş ya da ICD dediğimiz cihaz takılmışsa genetik geçişli bir durum olabileceğinden hastadaki çarpıntı ciddi olabilir.

 

Ayrıca 40-45 yaş altı sebebi açıklanamayan ani ölüm olan kişinin ailesinin 1.derece yakını tüm bireyleri 3-5 senede bir ekg, ekokardiografi vb ek tetkikler ile incelenmeli.

Çarpıntı olan hastalara sırasıyla EKG çekilerek WPW sendromu, uzun-kısa QT sendromu, Brugada sendromu, dal blokları, SVT, VT ve atrial fibrilasyon dahil birçok patoloji saptanabilir.

 

Çarpıntı var iken çekilen EKG daha çok önemlidir. Çarpıntı geçtiğinde bazı EKG normal gözükebilir. Çarpıntısı olan bir hasta EKG çekilirken o esnada çarpıntım yoktu der ise bu hastada normal çıkan EKG’ye bakıp sende bir şey yok diyemeyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çarpıntısı olan ama ekg ile bu çarpıntısı yakalanamayan hastaya en az 24 saat, mümkünse 3-8 günlük ritm holter takılmalı. Bazı hastalarda çarpıntı 2-3 ay da bir gelebildiğinden gerekirse ritm holter daha uzun takılmalı veya çarpıntı anında hemen kayıt yapan kola saati gibi olan ve çarpıntı anında basınca EKG’de çekebilen cep telefonları ya da portable EKG dediğimiz cepte taşınan çarpıntı anında kolda nabız alınan yere konulunca kayıt alan cihazlar ya da eksternal loop recorder dediğimiz göğüse yapıştırılan küçük kayıt cihazları (gerektiğinde pil değiştirilen) takılmalı. Çarpıntısı 3-4 ay da bir gelenlerde ise bu çarpıntı özellikle bayılma yapan tipte ise bazen internal loop recorder dediğimiz sol meme altına küçük bir kesi ile cilt altına yerleştirilen ve devamlı 3 yıla kadar ritm holter kaydı yapan bu cihazlar takılıp çarpıntı yakalanır ve hasta ertesi günde gitse cihaz analiz edilerek (Mobesa kamera kaydı gibi) çarpıntı anı kontrol edilir.

 

Çarpıntı tipine göre hastalarda bazen sadece ilaç tedavisi yeterli olabileceği, gibi bazen ilaç tedavisine ek olarak ablasyon dediğimiz anormal uyarı çıkaran odaklar dışarıdan ısı verilerek ortadan kaldırılır. Bazı hastalara ek olarak bazı çarpıntılar için kalp pili ve ICD dediğimiz gerektiğinde şok vererek hayat kurtaran cihazlarda takılabilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çarpıntısı olan hastalar aşırı kafein tüketiminden, enerji içeceklerinden, psödoefedrin içeren nezle-grip haplarından ve burun damlalarından, kokain vb sempatik uyarıcılardan, alkol ve sigaradan uzak durmalıdırlar.

 

 

Prof.Dr.Hüseyin Oflaz

Kardiyoloji Uzmanı